Hazır olunca görür

  Gerçeği görüp bilmek ile onu kabul etmek arasında fark vardır. Gerçeği kabul ettiğin an fark edersin ..''İnsanlar sadece neye hazırsa onu görebilir'' Ralph Waldo Emerson
     
    '' Çamurlu su doğada kat ettiği yol sayesinde arınır. İnsan da yaşamda önüne çıkanlar sayesinde olgunlaşır, kemale erer '' Lao Tzu

        Kemale erenlere bir rastlasak pek iyi olacak :)

 
   
   Almanya'da bir parkta aynen şu yazıyormuş, " bu parkı hayvanlar değil insanlar kirletiyor, lütfen burada hayvanlar gibi davranın!...
        Masumiyetinin tanımı hayvanlardır. Ah kendini dev aynasında gören insan değişmeyeceksin değil mi.

KORKULARINIZIN ÜSTÜNE GİDİN

               İşlerin sarpa sardığı anda kaçıp gitme isteğinin olmasından, kimsenin seni anlamadığı hissini iyi bilirim sen tıpkı fırtınanın gözünde olup fırtınayı fark etmediğin gibi, sana ne olduğunu göremezsin.

              Seni gören anlayan bir insanın varlığından güç almak yerine korku duygusuna sarılmaya tercih ettiğinde kendine zarar verirsin ..
              Maalesef  bir gerçek vardır yardım istemeyen birine yardım edemezsiniz ister çırpının ütüne gidin iyi davranın, kendisine ulaşmak için ne yaparsanız yapın ulaşamazsınız . O kendi cehennemini yaratmış ona tutunmuştur hatta ilk suçlayacağı kişide siz olursunuz çünkü yardım elini uzattınız ya :(

              Kırıldı ya illaki etrafını da kırıp dökecek zamanında en değer verdiği kim ise onu gözü dahi görmez vurur geçer ... Korkularının  üstüne gitmektense  bahanelerin arkasına sığınmak daha kolaydır.
             Sarsıp kendine getirmek isteseniz de nafile egosu onu ele geçirmiştir ben bilirim kim ki o bana bunları söylüyor algısı ile hareket eder. SONRA NE Mİ OLUR ORASINI BİLMİYORUM !

                Korktuğumu söylerim bağırır çağırırım sesim duyulsun isterim başarırsam sevinirim başaramaz isem üzülürüm insani duyguların hepsini yaşarım.
               
                 Yardım isteyenin yanında olur samimiyetle kendim derdimmiş gibi çözüm ararım. Hata mı bu  bilmiyorum insan değişemiyor.
                  Sorun ne bilmiyorum ve neden gitmem gerektiğini bilmiyorum birde böyle bir durum var. Peki bunun için ne mi yapıyorum gidiyorum kendi yoluma artık daha neler ile karşılaşıp yaşayacağım diye. İçim parçalanıp sızlasa da gidiyorum yapacak hiç bir şey kalmamıştır sadece umut edersin düzelsin kendiliğinden diye. Sahi düzelir mi ki ? sorayım sizlere kötü giden bir şey aniden düzelip lehinize döndü mü hiç?
                Hayat ne getirir ne götürür bilemezsiniz. Şükür der devam edersiniz her şey olacağına varıyor :) ne güzelde teselli ediyorum kendimi.Kendimi Teze gömüp düşünmeyeyim anı yaşayayım diye devam ediyorum. Eh işe de başladığım zaman hiç vaktim olmayacak düşünmeye diyorum, nefes alıp verip uyumak tek istediğim bu bugünlerde...
           

Ekim Hüzün Ayıdır

       
         Aşk ve sevgi ikili ilişkilerin günümüzde zor anlaşılmaz bir boyuta girdiğini düşünüyorum sorun ettiğimiz konuların basit çözümleri dururken kabullenmeyip kaçış içindeyiz.
          Kendimi hep sorgularım nerede hata etmiş olabilirim diye sağlıklı olan da budur empati ....
Kendiniz ile yüzleşin, ilişkilerimin neden kopup gittiğini anlamasam da olması gereken oldu diyerek kendimi ve karşımdakini suçlamadan en ham halim ile kabullenme içine girdim.

          Her defasında deprem misali yaşayan duygu karmaşa mı düzeltmekten ruhumu yara açan her olayı hatırlamaktan yoruldum, ne yapabilirim bu durumu nasıl aşabilirim diye düşünürken yazmaya karar verdim. Yazıp paylaşıp benim gibi olan onlarca yüzlerce insana ulaşmayı istiyorum. Dertlenmek yada sorunları büyütmek için değil çözüm yolunu duygu ve mantığımız ile birleştir isek bulabiliriz diye düşünüyorum.

       Günlük özlü sözler kişisel gelişim vs. yazılar hep önümüze geliyor okuyoruz hep merak etmişimdir kendini bulup değişen hayatının kontrolünü eline alanları :)

        Algısı açık empati yapan çok az insan ile karşılaştım üzülerek yazıyorum zalimlik vicdansızlık şımarıklık artık bir karakter olarak benimsenmiş....

        Sağlam adımlar ile ilerlerken (herkesin adımı kendince) birinin gelip bunun içine etmesi işte o anda pozitif bir enerjinin negatif bir enerji ile yok edilişine kabul edemeyip öfke duygusuna sarılmama kimse garipsemesin. SEVGİ PITIRCIĞI SÖZLERİ O AN ETKİSİZ !
     
  Gitmek içinse buyurun gitsin!


          Hayat nedir ki, bugün yaptığın her şey yarının dır. Seçimlerin ile sınanır vicdanın kadar da sorgularsın. Kimse değişmez, aslında nasıl olmak istiyorsa odur biz temiz kalbimize ona açıp güven beslediğimiz için kalelerimiz yıkılıyor şaşırıyoruz.

                İyiliği de kötülüğü de bekleyerek yaşamalıyız fakat yinede bir umut diyerek iyiliği seçiyoruz Einstein'ın dediği gibi dünyayı iyilik kurtaracak bunları bilmemize rağmen olumsuz olan durumlarda kendimizi yaralıyoruz. İyileşmek içinse ne yapıyoruz zamana bırakıyoruz.

Sevginin iyileştirici gücünü arıyoruz ailemiz dostlarımız sevdiğimiz aslında istediğimiz sevgi bunu inkar edemeyiz. Tıpkı bir bilge gibi aradığımız bu dünyada sevgi 

''İLGİ ENERJİDİR. BİRİ SANA SEVGİ DOLU BİR ŞEKİLDE BAKTIĞINDA.SENİ BESLER ''

OSHO

Mutlu olmak istiyorsan mutlu etmelisin,bir insanın hayatına girmek onun enerjisini almaktır düşünmeden bir anlık hezeyanlar ile yapılan davranışlarınızın sonuçlarından sorumlusunuz :(  küle dönen ruhunuzu bir anka kuşu gibi yeniden yeşertin, zor biliyorum bir günde olmuyor teselli dahi olmuyor geçer unutursun demeler, çünkü yalnız kaldığımızda geçmediğini biliyor ve aklınızdan hiç çıkartamıyorsunuz . 

Gül Bahçesi

30 Mayıs 2018 bahar mevsimini son günlerindeyiz.Yağışlı havalar bizlere eşlik ediyor, yaz mevsimini özledik.İnsanoğlu her mevsimi sever ve özler, tabiatın bize sunduğu güzellikleri bakmaya doyamaz.
     Toprak anaya dönüş zamanına girmiş olduğumuzu düşünüyorum.Şehirlerin vermiş olduğu stresli yaşamdan kaçmak için hafta sonu ve tatillerde ilk akla gelen doğaya kavuşmak için yapılan faaliyetlere katılmak.

  Sanayi devrimi ile başlayan şehirlerde yaşama anlayışı ile bir yaşam standartı seçen insanlara dört duvara hapsolmuş hissi ile apartman hayatından kurtulma isteklerini çok iyi anlıyorum.
      Toprağın elementleri ve mineralinden oluşan insanoğlunun doğadan kopması mümkün değil.
 


      Yakın zamanda Isparta da yapılan Gül Festivalinden bahsedeyim sizlere, uçsuz bucaksızmış gibi gül fidelerinin büyüdüğü tarlada yürüyüp gül toplayan insanların yüzlerindeki mutluluğu anlatacak kelime bulunamaz. Gül bahçelerinde kurulan kulelerden çıkıp manzaranın keyfini çıkaran yerli ve yabancı turisti görünce  pozitif enerjiyi ne kadar hasret olduğumuz anlaşılıyor. Görsel şovların yanı sıra halk oyunları ve yöresel tatların da olduğu etkinlikler ile bambaşka bir güzellik ile buluşturan Isparta Belediyesinin emeklerini de taktir etmeliyim
 

Ardıçlı köyü Isparta

     Türk dünyası esintileri

    Gül hasadı çiçekleri ve mis gibi gül kokusu eşliğinde geçen bir gün.